karısını aldatan koca

Kullanım örnekleri

karısını aldatan koca
cheating husband
icon arrow

cheating

Phonetic: "/ˈtʃiːtɪŋ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To violate rules in order to gain advantage from a situation.

Example: My brother flunked biology because he cheated on his mid-term.


Definition: To be unfaithful to one's spouse or partner.

Example: After he found out his wife cheated, he left her.


Definition: To manage to avoid something even though it seemed unlikely.

Example: He cheated death when his car collided with a moving train.


Definition: To deceive; to fool; to trick.

Example: He cheated his way into office.

icon arrow

cheating

Phonetic: "/ˈtʃiːtɪŋ/"

Part Of Speech: noun


Definition: An act of deception, fraud, trickery, imposture, imposition or infidelity.


Definition: The arrangement of people or items in a film so as to give the (false) impression that shots are taken from different angles in the same location.

icon arrow

cheating

Phonetic: "/ˈtʃiːtɪŋ/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Unsporting or underhand.


Definition: Unfaithful or adulterous.

icon arrow

husband

Phonetic: "/ˈhʌz.bənd/"

Part Of Speech: noun


Definition: The master of a house; the head of a family; a householder.


Definition: A tiller of the ground; a husbandman.


Definition: A prudent or frugal manager.


Definition: A man in a marriage or marital relationship, especially in relation to his spouse.

Example: You should start dating so you can find a suitable husband.


Definition: The male of a pair of animals.


Definition: A manager of property; one who has the care of another's belongings, owndom, or interests; a steward; an economist.


Definition: A large cushion with arms meant to support a person in the sitting position.

Example: While reading her book, Sally leaned back against her husband, wishing it were the human kind.


Definition: A polled tree; a pollard.

icon arrow

husband

Phonetic: "/ˈhʌz.bənd/"

Part Of Speech: verb


Definition: To manage or administer carefully and frugally; use to the best advantage; economise.

Example: For my means, I'll husband them so well, / They shall go far. — Shakespeare.


Definition: To conserve.


Definition: To till; cultivate; farm; nurture.


Definition: To provide with a husband.


Definition: To engage or act as a husband to; assume the care of or responsibility for; accept as one's own.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.