kişinin, halihazırda bir ilişki içinde olsa da yeni bir ilişki arayışında olması

Kullanım örnekleri

kişinin, halihazırda bir ilişki içinde olsa da yeni bir ilişki arayışında olması
monkey branching
icon arrow

monkey

Phonetic: "/ˈmʌŋki/"

Part Of Speech: noun


Definition: Any member of the clade Simiiformes not also of the clade Hominoidea containing humans and apes, from which they are usually, but not universally, distinguished by smaller size, a tail, and cheek pouches.

Example: He had been visiting an area zoo when a monkey swung from its tree perch, swiped his glasses and hurled them into a hippo hole.


Definition: Any nonhuman simian primate, including apes.

Example: Chimpanzees are known to form bands to hunt and kill other monkeys.


Definition: A mischievous child.

Example: She's a cheeky monkey.


Definition: A dance move popular in the 1960s.


Definition: Five hundred pounds sterling; five hundred dollars.


Definition: A person or the role of the person on the sidecar platform of a motorcycle involved in sidecar racing.


Definition: A person with minimal intelligence and/or an unattractive appearance


Definition: A face card.


Definition: A menial employee who does a repetitive job, as in code monkey, grease monkey, phone monkey, powder monkey.


Definition: The weight or hammer of a pile driver; a heavy mass of iron, which, being raised high, falls on the head of the pile, and drives it into the earth; the falling weight of a drop hammer used in forging.


Definition: A small trading vessel of the sixteenth century.


Definition: A drug habit; an addiction; a compulsion.


Definition: A fluid consisting of hydrochloric acid and zinc, used in the process of soldering.


Definition: A person's temper, said to be "up" when they are angry.


Definition: A black person.

icon arrow

monkey

Phonetic: "/ˈmʌŋki/"

Part Of Speech: verb


Definition: To meddle; to mess (with).

Example: Please don't monkey with the controls if you don't know what you're doing.


Definition: To mimic; to ape.

icon arrow

branching

Part Of Speech: verb


Definition: To arise from the trunk or a larger branch of a tree.


Definition: To produce branches.


Definition: To (cause to) divide into separate parts or subdivisions.


Definition: To jump to a different location in a program, especially as the result of a conditional statement.


Definition: To discipline (a union member) at a branch meeting.

icon arrow

branching

Part Of Speech: noun


Definition: A process of forming a branch.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!